KALE

Kale, satranç tahtasının uçlarında duran sessiz bir nöbetçidir. Doğduğu yer bellidir, fakat gittiği yer sınırsız çizgilerin sabrına bağlıdır.
O, köşede durmanın ağırlığını bilir; çünkü bazen en büyük güç, en sakin duran taşın içindedir.
Dik ve yatay adımlarında bir kararlılık, bir doğruluk vardır. Eğri yolları bilmez; onun dünyası netlikten, açıklıktan yanadır. Kale, tahtanın düzenini hatırlatır: Kaosun içinde bile bazı çizgiler değişmez.
Ve belki de bu yüzden, kale hareket ettiğinde sessizliği bile yerinden oynatır—çünkü uzun süredir bekleyen bir hakikatin yola çıkışıdır bu.